Güvenlik

Tıbbi bitkisel ürünlerde, konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi kalite, etkililik ve güvenlilik son derece önemlidir. Bu ürünlerde yer alan terapötik etkinliği kabul edilen aktif madde/ler ve miktarları uygun metodlar ile tayin edilmeli ve tüm standartları ortaya koyulmalıdır.

Son zamanlarda standartlara uymayan bitkisel ürünlerin kullanımındaki kontrolsüz artış sadece kişisel sağlık problemleri yaratması yönünden değil, hastaların tedavi süreçlerine etkileri ile de ciddi bir problemdir.

Toplum sağlığını tehdit edecek boyutlara gelen bu uygulamaları göz ardı etmek mümkün değildir. Doğru bilgiye ulaşabilmek için üniversite olarak en iyi bildiğimiz yöntem olan bilimsel yaklaşımları kullanarak, bitkilerin tıpta kullanımına yönelik izleme, danışmanlık ve bitkisel kaynaklı ilaç araştırmaları yapmak amacıyla gerçekleştirilecek bu projede,

  • Toplumda kullanılan bitkisel ürünlerin neden olduğu sağlık sorunlarından korunmayı sağlamak,
  • Bu sorunların giderilmesine yönelik olarak bitkisel ürünlerin, etki ve kullanımlarını araştırmak,
  • Bu şekilde meydana gelebilecek problemleri tanımlamak,

öncelikli hedeftir.

Var olan bir tedavi süresince, bitkisel ürünlerin de beraber kullanımı değerlendirildiğinde tıpkı konvansiyonel ilaçlarda olduğu gibi farmakolojik açıdan etkili bitkisel ürünler ve ilaçlar arasındaki etkileşimler ilaç-ilaç etkileşimleri kadar önem taşımaktadır. 

Bugün, bilimdeki baş döndürücü ilerlemelerle desteklenen fitoterapide bitkilerdeki bileşenlerin birlikte nasıl çalıştığı ve biyolojik sistemler üzerine nasıl etki ettiği klinik çalışmalar ile bütüncül olarak anlaşılacaktır. Etkililiği ve güvenliliği kanıtlanmış bitkisel tıbbi ürünlerde önemli aşamalar kaydedilecektir.

‘Alternatif tıp’ 32 yaşındaki öğretmenin yaşamını yitirmesine neden oldu







32 yaşında meme kanseri teşhisi konan İngilizce öğretmeni Merve Gülşah Şahin, kemoterapiyi reddetmesinin ardından Bursa’da bir aile hekimine gitti. Aile hekiminin ‘alternatif tıp’ yöntemleri önerdiği ‘tedavi’nin ardından, genç kadın yaşamını yitirdi. Aile, genç kadının doktorundan şikayetçi oldu. Milliyet’in haberine göre İngilizce öğretmeni Merve Gülşah Şahin’e 32 yaşında meme kanseri teşhisi konuldu. Hastalığının ikinci evresinde olduğu anlaşılan ve onkologların kemoterapi alıp ve kitle küçüldükten sonra da ameliyat olması gerektiğini söylenen Şahin, kemoterapiyi reddetti.Aidin Salih isimli şahsın kitabında yer alan alternatif tıp yöntemleriyle iyileşeceğine inanıp, bu yöntemleri uygulayan ve konuyla ilgili bir aile hekimine giden Şahin’in hastalık dönemini anlatan kardeşi Çiğdem Hatipoğlu, 1 yıl boyunca gerçek anlamda tıbbi bir işlem görmediklerini, ultrason bile yapılmadığını anlattı.

AÇLIK ORUCUYLA TEDAVİ

bitkilerle ve açlık orucuyla “tedavi” edilmeye çalışılan Şahin’in tümöründe küçülme olmadığını anlatan kardeş Hatipoğlu, 4. evrede radyoterapi ve kemoterapi sürecine başladıklarını ancak metastaz nedeniyle Şahin’i kurtaramadıklarını anlattı. Hatipoğlu, “Doktorun kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum ancak kanser konusunda korkunç şekilde bilgisiz olduğunu net bir şekilde gördük. Hastalık seyrini ultrasonda izlemeden, tümöre bile bakmadan, tümörün büyümesini iyiye yormasından dolayı Gülşah ölüme gitti. Bizim ciğerimiz yandı. Kanser hastaları onkolog dışında kimseye güvenmesin. Aidin Salih’in kitabını okuduğumda çoğu kanseri, kanser olarak değerlendirmediği gibi bazı bilgiler gördüm” diye konuştu.

‘DOKTOR GÖZÜNE, TIRNAKLARINA VE KAN DEĞERLERİNE BAKTI’

Doktorun üç ayda bir gerçekleştirdiği muayenede kardeşinin yalnızca el, ayak tırnakları ile kan değerlerine ve gözlerine baktığını söyleyen Hatipoğlu, kardeşini ölüme götüren ihmaller nedeniyle doktordan şikâyetçi olduklarını belirtti. Hatipoğlu şunları söyledi:

 “Tetkiklere gerek duymuyordu. Kardeşim, öylesine inanmış ve umutluydu ki, süreci sorgulamıyordu. Ancak zamanla tümör gittikçe büyüdü ve fark edilir hale geldi. Bir gün aniden tümör bölgesinden kan akmaya başladı. Etraf kan gölüne dönmüştü. Doktoru aradığımızda tümörün vücuttan atılmaya başladığını söyledi. O günden sonra tümör, sürekli açık halde iltihap akan bir yaraya döndü. Gülşah, bir türlü hastaneye gitmeye ikna olmuyordu. Annem son çare doktoru arayıp ateş püskürdü ve sonrasında doktor Gülşah’tan ultrason için hastaneye gitmesini istedi. Ardından da kararını değiştirip, hastaneye gitti.”

Kaynak:                                                                                                                             https://www.birgun.net/haber-detay/alternatif-tip-32-yasindaki-ogretmenin-yasamini-yitirmesine-neden-oldu.html




Çocukları alternatif tıptan ölen aileye dava







İtalya’da bir çift, 7 yaşındaki çocuklarına antibiyotik yerine alternatif tıp uygulayarak ölümüne sebep olunca haklarında dava açıldı. Independent Türkçe’de yer alan habere göre, yaygın görülen bir kulak enfeksiyonunda antibiyotik verilmeyen çocuk komaya girerek 3 gün içinde öldü. Çift ölüme sebebiyet vermekle suçlanıyor.


Cagli şehrinde yaşayan Marco ve Marie Bonifazi, oğulları Francesco’nun hastalığının “sanıldığı kadar ciddi olmadığını” iddia eden bir alternatif tıp doktorunun yöntemine başvurdu. Ancak çiftin alternatif tıpla tedavi etmeye çalıştığı çocuk, hastalığın teşhis edilmesinden üç gün sonra kulak iltihabının beyin iltihabına dönüşmesi sonucu yaşamını yitirdi. Bunun üzerine aileye taksirle ölüm suçundan dava açıldı.


ALTERNATİF TIP ÖNEREN DOKTORA DA DAVA

Bonifazi çitfi tutuksuz yargılanırken, aileye alternatif tıp yöntemini öneren homeopati doktoru Massimiliano Mecozzi de eylülde mahkemeye ifade verecek. Mecozzi ihmalkarlık, tecrübesizlik ve “medikal doktorların koyduğu ciddi bir kulak enfeksiyonunu teşhisini hafife alma, semptomların nüksetmesine rağmen alternatif tıbba dayalı bir terapiyi reçete etmekle” suçlanıyor.
Savcılık ayrıca Mecozzi’yi, “herhangi bir tanısal analiz hazırlığı yapmamak ve hastalığın iyileşmesi için gereken antibiyotik tedavisini reçete etmemekle” de suçluyor.

KAYNAK:  

https://www.gazeteduvar.com.tr/dunya/2019/06/09/cocuklari-olen-aileye-alternatif-tip-davasi/

   

   

 Aynı kent iki farklı olay... Biri ot diğeri mantar...

Aynı kent iki farklı olay... Biri ot diğeri mantar... ahramanmaraş’ta ormanlık alanda yediği yabani ottan zehirlenip kaybolan bir kişi jandarma ekipleri tarafından bulunarak ailesine teslim edildi. Yine Kahramanmaraş’ta ormanlık alanda yediği mantardan zehirlenen bir kişinin ambulans helikopterle hastaneye kaldırıldığı ve durumunun kritik olduğu belirtildi.

Alınan bilgiye göre, Dulkadiroğlu ilçesi Kartal Mahallesi’nde yaşayan, E. S.(18) ailesiyle beraber piknik yapmak ve kozalak toplamak için ormanlık alana gitti. Ormanlık alanda yediği yabani ottan rahatsızlanan E. S. 8 kilometre mesafedeki evine gitmek isterken yönünü şaşırarak kayboldu.

Aynı kent iki farklı olay... Biri ot diğeri mantar...

Ailesi tarafından aranan ve bulunamayan kadın için jandarmadan yardım istendi. Jandarma ekiplerinden oluşan 20 personel, 4 devriye ekibi ve 70 kişilik güvenlik korucuları ile komanda birlikleri arama çalışması başlattı. 

Yapılan arama çalışmaları sonrası bulunan kadının sağlık durumun iyi olduğu belirtilirken, ailesine teslim edildi. 

MANTAR'DAN BİR KİŞİNİN DURUMU KRİTİK

Kahramanmaraş’ta ormanlık alanda yediği mantardan zehirlenen bir kişinin ambulans helikopterle hastaneye kaldırıldı.

Alınan bilgiye göre olay, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesi Çamdere Mahallesi kırsal alanda yaşandı. Aykut, Mehmet, Salih, Hacı, Ahmet, Cuma ve Serkan Küpeli mantar toplamak için ormanlık alana gitti. Topladıkları mantarları yiyen Serkan Küpeli bir anda rahatsızlandı.

Durumu ciddi olan Serkan Küpeli (24) için 112, jandarma ve AFAD ekiplerinden yardım istendi. Kayseri’den bölgeye gelen ambulans helikopter de ile ilk müdahalesi yapılan Küpeli Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı.

         Kaynak: 

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/genc-kiz-yedigi-ottan-zehirlendi-yolunu-kaybetti-ekipler-buldu-41204373